Sevgili arkadaşım,
Geçen haftalarda moralim bayağı bir bozuktu çünkü kuzenim Nazlı Fil bana ziyarete geldi. Aslında Nazlı’yı severim ama adı üstünde işte: biraz nazlıdır kendisi.
Geldiği ilk günden itibaren misafirperverlik anlayışımda zirveyi zorluyordum. “Aman Nazlı üzülmesin, aman Nazlı sıkılmasın” derken bir baktım kendi hayatımda figüran olmuşum!
Düşün, ben kahve yapıyorum, Nazlı diyor ki:
"Canım, kahven biraz acı mı olmuş ne?" (Ki olmadı, emek var o kahvede!)
Ben güzelim patlıcanları çıkarıyorum, Nazlı hemen müdahale ediyor:
"Ya tatlım, patlıcan mideme dokunuyor, şöyle brokolili bir şeyler mi yapsak?"
İşim var, yazılarım birikmiş, sabahın köründe kalkıp brokoli haşlıyorum. Brokoli sevmiyorum ama Nazlı seviyor ya, onun mutluluğu benim sorumluluğummuş gibi geliyor. Kendi kendime sürekli tekrarlıyorum: “Olur mu canım, misafire kendi kahvaltını kendin yap denir mi hiç, ben o kadar bencil miyim?”
Üç haftanın sonunda ne oldu biliyor musun? Bir sabah aynada kendime baktım ki, resmen sinirden yeşermişim, brokoli rengine dönüşmüşüm. İçimdeki pembe fili kaybetmişim!
Dayanamadım, cesaretimi topladım, dedim ki:
“Nazlıcığım, bugün işlerim var. Kahvaltıyı sen hazırlasan olur mu?”
Nazlı önce gözlerini kocaman açtı, biraz bozuldu gibi oldu. Ama sonra bir anda yüzü aydınlandı, kahkaha attı ve dedi ki:
"Aslında çok iyi olur biliyor musun, senin brokoli çorbandan fenalık gelmişti bana da. İki gündür fıstıklı muzlu pankek hayaliyle yaşıyorum!”
Ne?! Fıstıklı muzlu pankek mi? Meğer benimki de utanmış kendi istediğini söyleyemiyormuş. İkimiz de birbirimizi üzmeyelim diye bambaşka hayatlar yaşamışız.
O gün şunu fark ettim:
Biz buna “bencillik” diyorduk ama aslında herkesin kendi istediğiyle hizalanmasıymış bu. Nazlı mutfağa geçti, mutluluk içinde kendi pankeklerini hazırladı, ben de dolaptan çıkardığım patlıcanları afiyetle kızarttım.
Sonuç mu? İkimiz de haftalardır ilk kez gerçekten mutlu ve kendi hayatlarımızın merkezindeydik.
Kısacası arkadaşım, bazen biraz "bencil" olmak iyidir. Çünkü sorumluluk başkasının yükünü taşımak değilmiş. Tam tersine, kendi istediğin hayatın peşinden gitmekmiş.
Patlıcan kızartmasıyla gelen aydınlanmış sevgilerimle,
💖 Pembe Fil